Letâif

“Kendini bilen Rabbini bilir.”
Ey gönlüm!
Bilmez misin pusula kuzeyden bihaber olsa mânâsı nicedir?
Zanaatkar yönleri bilmese pusulanın hali nicedir?
Her eşya kendi sanatını bilir.
Bilmeyeni kaldırır, atarlar.
İlacı bilmeyen derdi bilebilir mi?

Gözle görünene çare aramak kolay.
Dalından yere düşmüş yaralı elmanın, dolu vurmuş eriğin kurtuluşu; kesip sıyırmak.
İçin için ağlayan gönlün merhemi nerededir?

Ey gönlüm!
Altın tozu bir araya gelmeden değer etmiyor.
Onu tartan bir tartının olduğunu bil.
Zerre ile bir tam terazide ayrılır.
İkisi de altındır ama tam değer görmesi için ateşte eritilip dökülmesi gerekir.

Ey gönlüm!
Yokluk varlığın habercisidir.
Onu tanımadan alınan yolculuk gurur ve kibrin durağıdır.
Penceresini bilmeyen dışarıyı nasıl tanır?
Kendini bilmek imtihan ile başlar.
İsyan eden çölde deniz arayan gibidir.
Teslim olan deniz ikiye ayrılsa boğulmaz.

Kudret gözle görülmez.
Bütün âlem bir pencereye nasıl sığar?
Tesbih tanesine kainat sığdıran, derdine derman gizlemiştir.
Her devâ cinsinden verilmez.
Burası pazar değil ki istediğini alasın.

Hududunu bil ey gönlüm!
Nefsini kuzey edinen soğukta kalır.
Dağın kuzey yamacı yazın bile erimez.
Aşkını yâr edinen güney sıcağını alır.
Biçareler yansa da tüten aşk dumanına meftundur.

Ey gönlüm!
Rüzgar ferman getirir de söğüd zikreder.
Nefsinin kuyusundan seslenen o cılız merhamet sesini işit.
İsrafil aleyhisselam sır gizler tabiata.
Kulağından gönlüne indirirsen katreyi,
Hz. Yusuf'tan duyarsın sultanlığı.
Bir damlanın kudretini küçümseme.
Yeryüzünde biten güzelliğin hepsi zerrelerin eseridir.
Nefsini bilmek bir rahmet kapısıdır.
Nil bilmese nasıl muhafaza eder kendini?

Dinle ey nefsim!
Tuzu ve tatlıyı, Kabil ile Habil’i ayırt etmek istersen kafesi ve kuşu ayır.
Bülbül ölmeden tanı sesindeki letâifleri.
Unutma ki sır anahtarı burada gizlidir:
“Kendini bilen Rabbini bilir.”

Yorumlar